İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden Çıkış Tarihi
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden Çıkış Tarihi: Bir Dönüm Noktası
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkışı, tarihsel ve siyasi açıdan önemli bir olaydır. Bu süreç, hem Birleşik Krallık hem de Avrupa için derin etkiler yaratmıştır. Bu makalede, İngiltere’nin AB’den çıkış tarihini ve bu tarihin arka planını inceleyeceğiz.
Referandum Süreci
İngiltere’nin AB’den çıkış kararı, 23 Haziran 2016 tarihinde gerçekleştirilen bir referandum ile belirlendi. Referandumda, halkın %51.9’u AB’den ayrılma yönünde oy kullanırken, %48.1’i kalma yönünde oy kullandı. Bu sonuç, ülke genelinde büyük bir tartışma yarattı ve siyasi arenada önemli değişikliklere yol açtı.
Referandum öncesinde, ayrılma taraftarları, AB’nin Britanya üzerindeki etkisini azaltma ve ulusal egemenliği artırma vaadiyle kampanya yürüttü. Diğer yandan, AB’de kalmayı savunanlar ise ekonomik istikrarı korumanın ve uluslararası işbirliğini sürdürmenin önemini vurguladılar.
Resmi Ayrılma Süreci
Referandum sonucunun ardından, Birleşik Krallık hükümeti, 29 Mart 2017 tarihinde AB’ye resmi olarak ayrılma talebini ileten “Article 50” mektubunu gönderdi. Bu tarih, İngiltere’nin AB’den çıkış sürecinin başladığı nokta olarak kabul edilmektedir. Article 50, Lizbon Antlaşması’nın bir parçası olarak, üye bir ülkenin AB’den ayrılma sürecini düzenler.
Ayrılma süreci, oldukça karmaşık ve tartışmalı bir şekilde ilerledi. Birçok kez, ayrılış tarihi değişti. Başlangıçta belirlenen tarih, 29 Mart 2019’du ancak siyasi belirsizlikler ve anlaşmazlıklar nedeniyle bu tarih birkaç kez ertelendi. Nihayetinde, Birleşik Krallık, 31 Ocak 2020 tarihinde resmen Avrupa Birliği’nden ayrıldı.
Brexit Sonrası Dönem
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması, yalnızca Birleşik Krallık için değil, tüm Avrupa için önemli sonuçlar doğurdu. Brexit, ticaret, göç, güvenlik ve siyasi ilişkiler gibi birçok alanda değişikliklere yol açtı. İngiltere, artık AB içindeki serbest ticaret alanına dahil değil ve bu durum, birçok sektörde yeni düzenlemeleri gerektirmektedir.
Brexit sonrası dönemde, Birleşik Krallık, yeni ticaret anlaşmaları yapmak için çaba sarf etti. ABD, Avustralya ve diğer ülkelerle yapılan anlaşmalar, İngiltere’nin uluslararası ticaretteki konumunu yeniden şekillendirmeyi amaçlıyordu.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış tarihi, tarihi ve siyasi açıdan önemli bir dönüm noktasıdır. 31 Ocak 2020, Birleşik Krallık’ın AB ile olan ilişkilerinin sona erdiği bir tarih olarak kaydedilmiştir. Bu süreç, hem İngiltere’nin iç dinamiklerini hem de Avrupa’nın siyasi yapısını derinden etkilemiştir. Gelecek yıllarda Brexit’in uzun vadeli etkileri daha net bir şekilde ortaya çıkacak ve bu süreç, dünya genelinde uluslararası ilişkilerin nasıl şekilleneceğini belirleyecek faktörlerden biri olacaktır.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış süreci, 2016 yılında yapılan referandumla başladı. 23 Haziran 2016’da yapılan bu referandumda, seçmenlerin %51,9’u Avrupa Birliği’nden ayrılma yönünde oy kullandı. Bu sonuç, İngiltere’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkisini yeniden değerlendirmesine ve ayrılma sürecini başlatmasına neden oldu. Referandum sonrası, dönemin Başbakanı Theresa May, hükümetin Brexit sürecini yönetmesi için çeşitli stratejiler geliştirmeye başladı.
Brexit süreci, birçok tartışmaya ve belirsizliğe yol açtı. Hükümetin ayrılma şartları, ticaret anlaşmaları ve göç politikaları gibi konular, kamuoyunda geniş yankılar buldu. Özellikle İrlanda sınırı meselesi, Brexit müzakerelerinin en karmaşık noktalarından biri haline geldi. İrlanda’nın AB üyesi kalması ve Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık’a ait olması, sınır sorunlarını gündeme getirdi.
2017 yılında, Theresa May hükümeti Avrupa Birliği ile resmi müzakerelere başladı. Bu süreçte, Brexit’in detayları üzerinde çalışıldı ve çeşitli taslak anlaşmalar oluşturuldu. Ancak, müzakereler süresince çıkan zorluklar ve iç siyasi çatışmalar, sürecin uzamasına neden oldu. Hükümetin Brexit stratejileri, hem muhalefet hem de bazı parti içi gruplardan eleştiri aldı.
2019 yılı, Brexit süreci için kritik bir yıl oldu. Theresa May, müzakereler sonucunda elde edilen anlaşmayı parlamentoya sundu, ancak bu anlaşma defalarca reddedildi. Bu durum, May’in istifasına ve Boris Johnson’un Başbakanlık koltuğuna oturmasına neden oldu. Johnson, Brexit’in gerçekleşmesi için daha kararlı bir yaklaşım benimsedi ve seçmenlere anlaşmasız bir Brexit olasılığını da içeren bir kampanya sundu.
Boris Johnson, 2019’da yapılan genel seçimleri kazanarak hükümetin kontrolünü sağlamlaştırdı. Seçim sonrası, hükümet Brexit anlaşmasını yeniden şekillendirdi ve 2020 yılı itibarıyla Avrupa Birliği ile yeni bir anlaşma üzerinde çalışmalar başladı. 24 Ocak 2020’de, Birleşik Krallık resmen Avrupa Birliği’nden ayrıldı. Bu tarihten itibaren, İngiltere’nin AB ile olan ilişkileri yeni bir çerçeveye oturdu.
Ayrılma tarihi belirlendikten sonra, geçiş dönemi başladı. Bu dönemde, İngiltere ve Avrupa Birliği, gelecekteki ticaret ve işbirliği ilişkilerini düzenlemek için müzakerelere devam etti. Geçiş dönemi, 31 Aralık 2020’de sona erdi ve taraflar arasında yeni bir ticaret anlaşması imzalandı. Bu anlaşma, çeşitli sektörlerde işbirliğini sürdürebilmek adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışı, hem iç politikada hem de uluslararası arenada önemli değişikliklere yol açtı. Brexit, sadece ekonomik etkileri değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal boyutlarıyla da geniş bir tartışma konusu haline geldi. Bu süreç, İngiltere’nin gelecekteki yönelimleri ve Avrupa ile olan ilişkileri açısından belirleyici bir dönem olarak tarihe geçti.
Tarih | Açıklama |
---|---|
23 Haziran 2016 | Brexit referandumu yapıldı; seçmenlerin %51,9’u ayrılma yönünde oy kullandı. |
2017 | İngiltere hükümeti, Avrupa Birliği ile resmi müzakerelere başladı. |
2019 | Theresa May istifa etti, Boris Johnson Başbakan oldu ve Brexit’i hızlandırma sözü verdi. |
24 Ocak 2020 | Birleşik Krallık, resmen Avrupa Birliği’nden ayrıldı. |
31 Aralık 2020 | Geçiş dönemi sona erdi ve yeni bir ticaret anlaşması imzalandı. |